El, ayak ve ağız hastalığı genellikle ateş, iştahsızlık, kırıklık hali ve boğaz ağrısı ile başlar. Karın ağrısı ve öksürükte olabilir. Ateşin başlamasından 1-2 gün sonra, ağızda herpanjina adı verilen ağrılı, içi su dolu döküntüler meydana gelir. Döküntüler genellikle ağızın arka kısmında küçük kırmızı lekeler olarak başlar, daha sonra içi su dolu kabarcıklar haline gelir ve sıklıkla kabuğu patlayarak ülserleşir. Deri döküntüleri ise 1-2 gün sonra gelişir. Ayak tabanı ve ellerde avuç içinde düz kırmızı noktalar halinde başlayan döküntüler, daha sonra su toplar. Bazen döküntüler dizlerde, dirseklerde, kalçada veya genital bölgede de oluşabilir. El ve ayaklardaki döküntüler genellikle 5-7 gün içerisinde kendiliğinden iyileşir.
Özellikle küçük çocuklar ağızlarındaki ağrılı yaralar nedeni ile su içmekte zorlanabilir ve dehidratasyon oluşabilir.
Her ne kadar adı El-Ayak-Ağız Hastalığı da olsa her zaman tüm bu alanlarda döküntü görülmeyebilir. Sadece ağız yaraları veya sadece deride döküntüler şeklinde gelişebilir.
Kuluçka süresi ortalama 3-6 gündür. El, ayak ve ağız hastalığına neden olan virüsler enfekte kişinin burun ve boğaz salgılarında, döküntülerin içindeki sıvıda ve dışkısında (gaita) bulunabilir. Enfekte kişilerle yakın kişisel temas, öksürme veya hapşırma ile hava yolu ile, dışkı ile temas, yüzeyi kirlenmiş nesnelerle temas sonucu bulaşabilir. Yüzme havuzlarında veya su parklarında su yutmak ile etken virüsü almak nadirde olsa mümkündür. Enfekte kişilerin dışkısı ile kirlenmiş sularda olasılık daha yüksektir, ve iyi bir klorlama dahi yetersiz olabilir.
Genellikle el, ayak ve ağız hastalığı olan bir kişinin hastalığın ilk haftasında bulaştırıcılığı çok yüksektir. Belirtiler ortadan kalktıktan sonra bile bazen günlerce ya da haftalarca bulaştırıcı olabilirler. Özellikle virüsle enfekte olmuş yetişkinler herhangi bir belirti göstermeseler de bulaştırıcı olabilirler. Bulaşıcılığı çok yüksek olduğundan hasta kişilerin belirtiler tamamen ortadan kalkana dek izole edilmeleri faydalıdır.
Alınacak ayrıntılı bir hastalık öyküsü ve fizik muayene, ağızda, ellerde ve ayaklarda karakteristik döküntüler, genellikle hastalığın teşhisi için yeterlidir. Aftöz stomatit, su çiçeği, eritema multiforme ve herpes simplex gibi hastalıklarla ayırıcı tanısı yapılmalıdır.
Genellikle, hiçbir laboratuvar çalışması gerekmez. Lökosit sayısı 4000-16,000 / ml arasındadır. Bazen, atipik lenfositler mevcuttur.
Hastalıktan korunmak için geliştirilmiş bir aşı yoktur. Hasta bireyler ile temastan kaçınmak ve bazı temel temizlik kurallarına dikkat ederek hastalıktan korunmak gerekir.
Ellerinizi özellikle tuvalet kullanımı sonrası veya bez değiştirdikten sonra, yemek hazırlamadan veya yemeden önce mutlaka bol su ve sabunla yıkanmalısınız.
Oyuncaklarda dahil olmak üzere kullanılan tüm malzemelerin yüzey temziliğini ve dezenfeksiyonunu doğru yapmalısınız.
Hasta kişilerle yakın temastan (öpüşme, sarılma gibi…) ve ortak tabak bardak kullanımından kaçınmalısınız.
Hastalığın özel bir tedavisi yoktur.
Semptomları hafifletmek için bazı önlemler alınabilir; Ağrı ve ateş için ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Ağrılı ağız yaraları için gargara, ağız suları veya spreyler kullanılabilir.